Kısaltması GDPR olarak da bilinen Genel Veri Koruma Yönetmeliği, veri ihlallerinden mağduriyet yaşayan taraflar için belirli yükümlülükler getirmekte görevlidir. Bu yükümlülük kapsamına, veri ihlali gerçekleştiğinde mağdurların bilgilendirilmesi, halka resmi bir açıklama yapma ve diğer özel yükümlülükler koymak gibi maddeler girmektedir.
Bu yükümlülükler bazı durumlarda birkaç soruyu da gündemde tutar.
Hangi bilgiler açıklanmalı ve bildirilmelidir?
Kime?
Bu işlem nasıl yapılmalıdır?
Ne zaman gerçekleşmelidir?
Bu veri ihlalinin etkilerini azaltmaya nasıl yardımcı olabiliriz?
GDPR tarafından omuzlanan bu yükümlülükler bir veri ihlali gerçekleştiğinde ortaya çıkmaktadır. GDPR’nin 4(12) Maddesi, veri ihlalini “İletilen, saklanan veya başka bir şekilde işlenen kişisel verilerin kazara veya yasa dışı olarak imha edilmesi, kaybedilmesi, değiştirilmesi, yetkisiz ifşası veya bunlara erişim ” olarak tanımlar (EU, 2016). Ayrıca, madde 33 ve 34’te belirtildiği gibi, bir veri ihlali gerçekleştiğinde veri ihlali bildirim yükümlülüğünü de ortaya çıkartır. Birincisi veri koruma makamına, ikincisi ise veri sahiplerine bildirimde bulunma görevine atıfta bulunur.
Madde 33, bildirinin içeriği ve zamanı ile ilgilenmektedir. Yapılan tanımlamaya göre, veri ihlalinin niteliğine ilişkin bilgileri, yaratabileceği sorunları ve ihlaller için alınabilecek önlemleri içermelidir. Maddenin devamında ise ihlalin fark edilmesinden sonraki 72 saat içerisinde denetim makamına bilgilendirme yapılmalıdır.
GDPR 34. maddede mağdur olan tarafa ilişkin yükümlülükler yer alır. “Gerçek kişilerin hak ve özgürlükleri için yüksek bir risk oluşturma olasılığı” olarak tanımlanan kapsamda, gerekenin yapılması talep edilmelidir.
Madde 33 ve 34’te bildirilen yükümlülüklerin yerine getirilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, 10.000.000 Euro’ya kadar bir para cezasına çarptırılma olasılığı bulunmaktadır. Şirketler içinse bu ceza önceki mali yılın cirosunun %2’sine eşittir.
GDPR, Mağdurların Bilgilendirme Yapmasını Zorunlu Kılıyor
GDPR tarafından belirlenen yükümlülüklerin ivedilikle yerine getirilmesi, ilgili denetim organlarının hızlı bir şekilde harekete geçmesini sağlamaktadır. Bu durum uyarıcı kategorisinde değerlendirilmektedir.
Bildirim yükümlülüğü, Avrupa Birliği temel hak sözleşmesinin Madde 8(2)’deki temel bir yönü olan topluluğun bilgi edinme hakkını onaylayarak bir veri ihlalini yönetmeye şeffaflık getirmeye yardımcı olur. Denetim organlarının farkındalığını artırarak ve denetçilerin hızlı yanıt vermesine izin vererek, bildirimi tasarım yoluyla etki değerlendirmesi ve mahremiyetin temel bir parçası haline getirerek zarar azaltılabilir ve kontrol altına alınabilir, bu aynı zamanda taraflar arasında işbirliğini de teşvik eder.
Karyda & Mitrou, 2016
Tüm bu yükümlülüklere rağmen, bildirme işlemi uygun olmayan şekillerde gerçekleştiği de sık görülen durumlar arasındadır. Sonuç olarak da mağdurun herhangi bir ihlalden haberi olmaması gibi vahim durumlar ortaya çıkabilir. Ponemon’un 2012 araştırmasına göre, gerçek kişilere gönderilen bildirimlerin %36’sı istenmeyen e-posta, %13’ü ise e-posta spamı olarak alındı ve toplamda %49’u etkisiz bildirimlere yol açtı.
GDPR ‘nin 34 (3) Maddesinde açıklandığı üzere, denetleme organının bazı durumlarda haber vermeme gibi istisnaları bulunmaktadır. “Denetleyici risklerin artık gerçekleşme olasılığını ortadan kaldırmak için önlemler almışsa veya bu bildirim orantısız bir çabayı içeriyorsa, bu durumda yalnızca bir kamu iletişimi veri ihlalinin meydana gelmesine ilişkin olarak ihtiyaç duyulmaktadır. Öyle olsa bile, yetkililerin denetleyicilere konuyu bilgilendirmesini emretme hakkı vardır.”
Bildirim yükümlülüğünün, telekomünikasyon sağlayıcıları için veri ihlali bildirim yükümlülüğünü düzenleyen 2002/58/EC sayılı Direktif Madde 4(3) gibi diğer düzenlemelere de dahil edilmektedir. EIDAS Tüzüğü 910/2014’ün güvenlik ihlallerini yetkili makamlara açıklama yükümlülüğünü düzenleyen Madde 19(2); ve Madde 14 (3) NIS (ağ ve bilgi güvenliği) Yönergesi 2016/1148, temel hizmetlerin saldırı durumunda yetkili makamlara bildirimde bulunması yükümlülüğünü belirtir.
Takipte Kalın!
Son dakika haberlerini anında öğrenmek için bizi Twitter ve Instagram’dan takip edebilirsiniz. Twitter hesabımıza ulaşmak için lütfen linke tıklayın.
8 Aralık tarihinde Amazon uygulamasında yaşanan kesinti nedeniyle kullanıcılar ve site sahipleri büyük bir problem yaşadılar. IPFS tabanlı bir kullanıcı arabirimine sahip olanlar ise bu kesintiyi hiç hissetmedi. NEAR, AWS nedeniyle ortaya çıkan bu ve benzeri kesintilerden yola çıkarak bir çözüm üretmeye karar verdi. Bu bağlamda 4EVERLAND isimli IPFS tabanlı bir barındırma hizmeti olan şirketle anlaşma yaptığını duyuruyor.
IFPS veya diğer bir adıyla gezegenler arası dosyalama sistemi, blockchain benzeri bir mantıkta çalışıyor. 4EVERLAND’ın IFPS protokolü, uygulamaların veri depolamasını ve merkezi sunuculardan erişimini serbest bırakarak daha iyi veri güvenliği ve güvenilirliği garanti etmektedir. Ayrıca, dApp geliştiricilerinin ve kullanıcılarının Web3’ün olanaklarından daha fazlasını keşfetmelerine olanak tanımaktadır.
4EVERLAND tarafından sunulan bu sistem tüm kullanıcılar için oldukça büyük bir kolaylık sağlıyor. Geliştiricilerin herhangi bir eklenti kurmasında veya platformu kullanması için ders satın almasında gerek yok. Yalnızca birkaç dakika içerisinde DWeb kurulumu basit bir şekilde tamamlanarak kullanıma geçilebilir.
NEAR’ın yeni iş birlikçisi, ağ geçidi katmanında Web2 erişim deneyimi ile uyumlu DDNS, Data I/O, Cert Manager ve diğer modülleri sağlamaktadır. Bunun yanında küresel bağlamda hızlandırma ve veri analizi hizmeti vermektedir. Şirketin çok yönlü olmasından dolayı, süreçlerin ilerlemesinde oldukça fayda sağlayacağı düşünülüyor.
4EVERLAND, yaptığı bir açıklama ile tüm NEAR geliştiricilerini varsayılan site veya alternatif site olarak IPFS’ye geçmeleri için teşvik ediyor. Bu teşvik kapsamında birtakım ödüller dağıtıldığını bildirdi. “First Leap” isimli ilk teşvik programı şimdiden başlatıldı.
NEAR ekosisteminin bu bağlamda geliştirilebilmesi için 4EVERLAND, altı aylık hizmetlere sponsor olarak 30 ekstra iş sürümünü ücretsiz olarak sağlıyor. Bunun yanında, NEAR geliştirme ekibi de yeni ortağın sağladığı hizmetlerden tam anlamıyla faydalanırken, beyaz liste üyeleri olma ve Dev Grants alma fırsatına da yakalayacaklar.
Mercurial Finance, Solana alt yapısıyla kurulan, Solana’nın ilk multi-token swap aracıdır. En düşük makas aralığı ile swap yapmak için en iyi yer olduklarını iddia ediyorlar!
Birçok swap platformu olmasına karşın, böylesinde güçlü bir iddia ile gelen Mercurial, yaptığı güncellemeler ve kullanıcı dostu bir platform olma özelliği ile iddiasının altını doldurmayı başarıyor. Mercurial Finance, Solana’da istikrarlı (stable) varlıklar için likidite platformu oluşturuyor. Bununla birlikte DeFi ekosisteminin stable varlıkları için dinamik kasalar inşa etti.
Mercurial kasalar, en düşük kayma swapları sağlayan piyasa yapıcı kasalardır. Aynı zamanda dinamik ücretler ve esnek sermaye tahsisi sunarak LP karlarını iyileştirmektedir.
Sentetik varlıkların üretilmesi, takas edilmesi ve ödünç verilmesi DeFi’deki kullanıcı talebinin büyük bit çoğunluğunu karşılamaktadır. Bu nedenle Mercurial Finance odak noktası olarak stable coin’leri seçmiştir. Çünkü, stable coin likiditesinin sağlam bir şekilde mevcut olması, tüm DeFi ekosistemleri için çok önemlidir. Solana ağındaki DeFi ekosistemi, stable coin’lere gereken önemi verdiğinden dolayı son derece hızlı bir şekilde gelişim göstermektedir.
Mercurial Finance tarafından kurulan dinamik sistem, kullanıcıların platformdan tam verim almalarını sağlıyor. Kullanıcıların en çok verim alabilecekleri kanallara yönlenmelerini sağlayan bir sistem bulunuyor. Ayrıca, bu sistemin kanallardan kolayca likidite elde etmelerini sağlayabilmek için güçlü bir platform oluşturduklarına inanıyorlar. Şimdi de oluşturdukları bu platformun sağlam temellerini gerekli güncellemelerle destekleyerek kullanıcılara kusursuz bir platform sunuyor.
Takipte Kalın!
Son dakika haberlerini anında öğrenmek için bizi Twitter ve Instagram’dan takip edebilirsiniz. Twitter hesabımıza ulaşmak için lütfen linke tıklayın.
Amerika Birleşik Devletleri Federal Rezerv Başkanı Jerome Powell, kripto para birimlerine şimdiye kadar değinilmemiş bir bakış açısıyla yaklaştı. Kripto paraların finansal piyasaları bozma olasılığının düşük olduğunu söyledi.
“Kripto para birimleri, düzgün bir şekilde düzenlendiği takdirde, finansal sistem için kesinlikle yararlı, verimli, tüketiciye hizmet eden bir parça haline gelebilir. Şu anda değiller. Özellikle var olan çok büyük teknoloji ağlarından biriyle ilişkilendirilirlerse, ölçeklenme potansiyeline sahipler. Uygun düzenlemelere ve korumaya sahip olmayan, sistemik olarak önemli olan bir ödeme ağınız olabilir. Halk, ödeme sisteminin güvenilir olduğundan emin olmak için hükümete ve özellikle FED’e güveniyor.”
Jerome Powell
Bu kapsamda incelendiğinde kripto para birimleri için yapılacak olan düzenlemeler sonrasında finansal sisteme olumsuz değil aksine fayda sağlayacağını söyledi. Ancak bu faydaların sağlanması için de hükümet tarafından bir düzenleme ihtiyacı hissedildiğinin de altını çizdi.
Her ne kadar olumlu bir konuşma gerçekleşmiş olsa da bu varlıkların spekülatif olduğuna da değindi. Şu anda herhangi bir dayanakları bulunmadığından dolayı, riskleri kontrol altına alacak bir düzenleyici çerçevenin var olması gerektiğine işaret etti.
Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) baş ekonomisti Gita Gopinath de geçtiğimiz günlerde kripto para birimlerinin düzenlenmesi gerektiğini vurgulamıştı. Ancak, bu konuşmasında varlıkların oldukça riskli olduğu ve finansal piyasalar için zorluk yaratabileceğini düşündüğünü dile getirdi. Diğer bir deyişle, finansal kurumların yetkili yöneticileri kripto paraların düzenlenmesi gerektiği konusunda uzlaşma içerisindeler. Ancak, bazıları piyasaya fayda sağlaması için bu teklifi sunarken bazıları zararlı olduğunu düşünerek bunu en aza indirmek için çalışıyor.
Takipte Kalın!
Son dakika haberlerini anında öğrenmek için bizi Twitter ve Instagram’dan takip edebilirsiniz. Twitter hesabımıza ulaşmak için lütfen linke tıklayın.
Near Foundation, Inite ‘ye NFT tabanlı oyun platformu kurması için 50.000 dolar hibe ettiğini açıkladı. Near’ın kusursuz blockchain uygulamaları ve teknolojiye yön veren yapısı Inite’ye ilham verecek.
Initie, kendi ekosisteminin yerel token’ları INIT ve IDEA’yı oluşturmak için bir platform arayışı içerisindeydi. 50.000 dolarlık hibenin ardından Inite, NEAR altyapısıyla bir NFT pazarı oluştururken INIT ve IDEA token’larını da daha hızlı bir şekilde piyasaya sunabilecek.
Inite, Near’ı yeni fikirlerini geliştirebilmek için harika bir partner olarak görüyor. Bu konuda Inite CEO’su Mike Fluff bu ortaklık hakkında şu şekilde konuştu:
“NEAR ile birlikte çalışmaktan ve Metaverse oyununu omuz omuza inşa etmekten gurur duyuyoruz. “Hepimizin ortak değerleri var: yaratıcılık, şeffaflık ve verimlilik. Dolayısıyla bu ortaklığın gerçek bir kazan-kazan ilişkisi olacağını düşünüyoruz.”
MIke Fluff
Near ile ortaklık imzalatan Inite, gelişmekte olan ülkelerden insanları yeni sanal ekonomiler oluşturmak için bir araya getiren bir platform olan Crypto Gaming United (CGU) tarafından destekleniyor. Ayrıca bu topluluğa katılan üyelerin de kendi oyun becerilerini geliştirme fırsatı yaratacak.
CGU ve Inite ortaklığının kapsamı da belirlendi. CGU tarafından sağlanan oyuncular, oyun oynarken kendi karakterlerini geliştirebilir ve ek puanlar kazanabilirler. Bu becerileri geliştirmek için de Inite’nin sağladığı sanal ortam kullanılacak. Oyun içinde kazanılan puanlar, daha sonraları gerçek bir para birimine dönüştürülebilir. Ya da bu puanlar için NFT pazarından metaverse ürünleri satın alınabilir.
CGU kurucu ortağı Sergei Sergienko, bu ortaklığı karşılıklı kazanç içerisinde daha fazla ticari fırsat sunmak için değerlendireceklerini açıkladı.
News
