25 Mart 2021 Perşembe
Binance Pool, Ordinals Inscription Hizmetini Tanıttı
Cebelitarık Blockchain'i Eski Sistemlere Entegre Edecek
Bulut Madenciliğin Avantajları
Aurora ile SafePal Cüzdan Kullanım Kılavuzu
Bitcoin Yorumu: Kripto Dayı'dan Bitcoin ve Boğa Sezonu ile İlgili Floodlar
Binance Ethereum PoW Madencilik Havuzunu Başlattı
News
Son bir buçuk senedir devam eden ekonomik krizlerin ortasında, egemenlik formları da çıkarlarını korumak ve kazanç sağlamak adına yüzlerini Bitcoin ‘e çevirdi.
Bitcoin’e yönelen bu nakit zengini ülkelere bağlı bu egemen varlık fonlarının ülke yönetiminin altında 8 trilyona yaklaşan bir sermayeleri bulunuyor.
NYDIG CEO’su birçok isimsiz devlet hazinedarlarının şirketlerine Bitcoin ile ilgili sorular yönelttiğini açıkladı. Aynı zamanda Real Vision şirketi ise Singapur borsası ve devlete bağlı şirketlerin Bitcoin satın aldıklarını doğruladı. Singapur’ a bağlı olan bu şirketin (Temasek Holdings) risk eğilimi olan bir varlık fonu olduğu söyleniyor.
Temasek Holding’e göre daha muhafazakar bir bakış açısındaki Singapur devletine bağlı diğer varlık fonu olan GIC da ABD merkezli bir kripto bankası olan Anchorage’ ya yüklü bir yatırım yaptı. Anchorage başkanı ise, yapılan 80 milyon dolarlık yatırımın sonucunda, GIC ve benzeri bağımsız varlık fonlarının Bitcoin’ e ilgi göstermeye ve gelişimini farketmeye başladıklarını söyledi. Aynı zamanda, başka eyalet hükümetlerinin de hazinelerine kripto para kazandırmak konusunda adım atmak istediklerini vurguladı.
Tüm bunlara ek olarak, dünyanın en büyük varlık fonu olan Norveç varlık fonunun da halihazırda hazinesinin yüzde ikisini kripto paraya ayırıyor. Buna rağmen, yakında yüklü miktarda Bitcoin satın alacak fonlardan biri olduğu da söylentiler arasında. Norveçli bir diğer şirket olan Aker ASA da özel olarak kurduğu birimle bitcoine yatırım yapıyor.
Özetle, son bir buçuk yılda beş aylık süreçte de hız kazanmak suretiyle egemen varlık fonları Bitcoin’e son derece sıcak bakıyor. Ayrıca, varlığını kabul edip kazanç aracı olarak görmeye başladı.
Son dakika haberlerini anında öğrenmek için bizi takip edebilirsiniz. Twitter hesabımıza ulaşmak için lütfen linke tıklayın.
News
PNIX , son dönemdeki yükselişiyle dikkatleri üzerine toplamış, kripto para borsası için oldukça umut verici gözüken bir dijital varlıktır. Kullanıcılarına güvenli ve süreklilik arz eden bir yatırım serüveni vaat etmektedir.
Bu token, 24 Mart günü HotBit Exchange’de listelenmiş daha çok yeni bir kripto para. Ancak son derece iyi hazırlanılmış ve güven verici yatırım imkanı sunduğu şimdiden belli oluyor. 26 Martta HotBit topluluğu ile yapılacak tanıtımda da konunun ayrıntıları üzerinde durulacağı açık.
PhoenixDefi.Finance, Kendi kendine verim üretme ve faydalanma özelliğine sahip. Bu sebeple kullanıcının yapması gereken tek şey, aldığı token ları hesabında tutmak. Kazanmak için ekstradan herhangi bir şey yapmanıza gerek kalmıyor.
Yapılan akıllı sözleşmeler sayesinde , giderlerin token kullanıcılarından tahsilatının yapılmayacağı garanti ediliyor. Böylece PNIX kullanıcıları kazançlarının yüzde yüzüne sahip olabiliyor. Ayrıca bu token ile vurucu zararlar yaşamanız da engelleniyor. Fiyat sabitleyiciler ile PNIX ‘te artış olduğunda token ücretlerinin yüzdesi de fırlayacaktır. PNIX ‘te düşüş olduğunda ise kayıpları en aza indirgemek için token kullanıcılarına getiri dağılımında artış yapılacaktır.
PNIX şuanda Julswap ve PancakeSwap‘ta listeleniyor. 24 Mart tarihinde yeni bir zirve noktasına ulaşarak 0,082083 dolar değerine ulaştı. Yazının yazıldığı sırada 0,050340 dolardan işlem görüyor.
Son dakika haberlerini anında öğrenmek için bizi takip edebilirsiniz. Twitter hesabımıza ulaşmak için lütfen linke tıklayın.
News
THETA isimli dijital varlık, beklenmedik bir artış ile son 1 sene içerisinde dünya sıralamasında 9. en büyük kripto para birimi olarak ilk 10’a yükseldi.
Theta Network adıyla da bilinen kripto para birimi; geçtiğimiz sene bu zamanlarda 0.04 dolar ile en alt seviyelerde gezerken, bir sene içerisinde büyük bir yükselişe geçti ve şu anda 14.87 dolara ulaştı. 1 senede gösterdiği bu artışla kullanıcıları şaşırtırken, yüzde 37.000 gibi bir artış ile ilk 10’da yerini aldı.
THETA, Litecoin’in kazancının önüne geçip; piyasadaki değerini 14.3 milyar dolara çıkararak, piyasa değeri 12.9 milyar dolar olan Litecoin’e fark attı.
2016 senesinde Jieyi Long ve Mitch Liu isimli iki bilgisayar uzmanı tarafından kurulmuş bir dijital varlık olan THETA, yüksek kaliteli video akış hizmetini, paylaşılan herhangi bir ağ üzerinden arabelleğe alınmadan kullanıcılarına sunma amacını taşıyor.
Kripto para birimi için kurmuş olunan ağ sayesinde dikey merkezi olmayan uygulamaların platformun üzerine kurulmasına izin veriliyor ve böylece müzik, konferans, film, e-spor ve TV ve dahasının akışı sağlanabiliyor.
Çin’de bir gazete olan Wu Blokchain’in görüşüne göre dijital varlığın bu denli popüler olmasının arkasında Güney Kore yer alıyor. Blockhain’e göre; yapılan veri analizleri sebebiyle THETA ‘nın piyasa analizi yapacak kadar parası mevcut ve Koreliler tarafından tutulan bir kripto para. Tercih edilir hale gelmesinin sebeplerinden biri de bu. Ayrıca, Kore’de dijital varlık kullanımı sırasında halihazırda 4. sıraya yerleşmiş durumda. THETA’ nın yeni sürümü olan NFT piyasaya sürülmeye hazırlanırken, THETA bu haber yazılırken 12.8 dolar civarında gziyor.
Son dakika haberlerini anında öğrenmek için bizi takip edebilirsiniz. Twitter hesabımıza ulaşmak için lütfen linke tıklayın.
News
Kripto sektöründe Bitcoin kadar köklü bir geçmişi olan bir alan varsa, o da madenciliktir. Madencilik devrinin kapısı ilk olarak 2009 yılının başlarında Stoshi Nakamoto’nun Bitcoin partisini benimsemesi ile oldu. EHASH ve BTCST yeni rakip oldu.
Mdencilik sektörü doğduğundan bu zamana kadar dört alanda varlık gösterdi: Makine madenciliği, GPU madencilik, ASIG mdencilik ve FPGA madencilik. Madencilik sektöründeki her zorluk, madencilik ekipmanının yükselmesine sebep oluyor. Günümüzde kripto paradaki yükselmelerden dolayı alıcılar madencilik pazarına girmeye başladı. Ayrıca popülerliğin getirisi olan sıcak para da bu endüstriyi canlandırıyor. Bu durum da madencilik makinelerine yükselme ve yineleme olarak sirayet ediyor.
Makinelerin yükselmesiyle değişen mod sonucu kişisel madencilik de imkansız hale geldi. Örneğin CPU madenciliğinde hala çoğu kullanıcı kişisel madencilik modundadır. Ancak zorluk seviyelerindeki artış sonucunda sıradan madencilerin tek bir makine ile yapması oldukça zor hale geldi. Bunun sonucunda da grup madenciliği görülmeye başlandı. Maden havuzlarının çıkmasıyla bireysel madenciler de bu havuzlara madencilik makinelerini dahil ederek istikrarlı gelirlere sahip olmaya başladılar.
Tüm bu gelişmeler sonucunda sektörün gelişim sürecine bakıldığında, artık madencilik endüstrisi sistemsiz ve sıradan alıcıların bu sahaya katılmasına müsaade etmemekte. Kaliteyi arttırmak ve katılım eşiğini düşürmek için madencilik sahasında ortaya iki yeni madencilik modeli çıktı: “Bilgi işlem tokeni” ve “Bulut bilişim gücü.”
Grup madenciliğinde madencilik havuzunun kendi madencilik makinesine ve profesyonel bir yönetim ekibinin bulunduğu modele bulut bilişim gücü denmektedir. Yatırımcıların yalnızca bu profesyonel paketi satın alması yeterlidir.
Bilgi işlem tokeni ise öncesinde ipotekli olan, sonra zincirde token oluşturmak için kullanılan gerçek dünya varlıklarına eş değerdir. Bilgi işlem tokeni daha çok küçük ölçekli dijital varlıklar için likidite oluşturmaktadır. Token alıp madenciliğe giren alıcılar yine tokenlerini bozdurarak madenciliği durdurabilir.
Birbirinden farklı olsalar da her iki madencilik modelinin ortak noktası, tasarlanma sebeplerinin kullanıcıların lehine verimlilik sağlamak ve maliyeti düşürmek olmasıdır. Her iki modelin karşılaştırması, temsilcileri EHASH (bulut bilişim gücü) ve BTCST (bilgi işlem tokeni) temele alınarak yapılacaktır.
Emniyetlilik konusunda sektöre duyulan şüpheler mevcut. Alıcılar satın alma gücünün realitesi ve varlıklarının güvenliği konusunda endişe duyabiliyor. Bulut bilişim güç sağlayıcılarının iddiaları konunun güvenliliği üzerine olsa da, kullanıcı sürece katılamadığından dolayı şüpheye düşebiliyor. Alıcılar madencilik makineleri satın alma, saha seçme ve makineleri yerleştirme gibi süreçlere çoğunlukla katılamazken, sadece bulut bilişim platformundaki büyük madencilik havuzunun resimlerine ve “kredi onayına” güvenmek durumunda kalıyor. Bu durum dolandırıcılığa davetiye çıkarırken basit kullanıcıyı da son derece savunmasız hale getiriyor.
Esasında bulut bilişim gücü, bilgi işlem gücünün token haline getirilmesiyle tüm verilerin şeffaf ve açık bir şekilde depolanmasını ifade eder. Kullanıcılar birçok veriyi kontrol edebilir durumdadır. Ayrıca madencilik sürecinde hesaplama tokenleri ve kazançlar kullanıcıların kendi adreslerinde kalmaktadır. Ancak anapara ve kazanç süre dolduktan ve platform yayınlandıktan sonra hesaplara geçmektedir.
Bahsedilen sebeplerden ötürü de bilgi işlem tokeni, bulut bilişiminden daha açık ve şeffaf olması sebebiyle daha güvenilirdir.
Kolaylık göz önüne alındığında bulut bilişim gücü de, bilgi işlem tokeni de son derece elverişlidir. Her iki model de kullanıcıları sahada yer alma zorunluluğundan kurtarmaktadır. Her iki yöntem de kullanıcının yanında yer almakta ve pratiklik sağlamaktadır. Tüm bunlara rağmen bulut bilişiminin şeffaflığı kullanın faydalarını baltalar nitelikte olabilmektedir.
Yine de iki platform arasındaki en büyük ayrım fonların sistematiğinde ortaya çıkıyor. Bulut bilişim platformu, bahsedildiği gibi kazancı hizmet süresi dolunca kullanıcıya açıyor ve o vakte kadar kullanılamaz kılıyor. Buna karşılık bilgi işlem tokeni ise dijital parayla aynı sistemi taşıyor. Serbest bir likidite hizmeti alan kullanıcılar, token alarak katıldığı madencilikten yine tokenlerini satarak ayrılabiliyor. Kullanıcıların BTCST satın alırken madenciliğe adım atabilmek için 24 saat önceden bahis yapmaları gerekirken, Ehash için böyle bir zorunlulukları olmuyor.
Verimlilik oranının odağı, madencilik gelirinin dağıtılmasını oluşturur. Bulut bilişim gücünde gelirler maliyetler düşüldükten sonra kullanıcılara ulaşır. Kullanıcılar, maliyet hesaplamalarındaki bazı ayrıntılara vakıf olamayabilir. Bu da bulut bilişim formunun kullanıcı gelirlerini kullanma riskini ortaya çıkarabilir.
BTCST’de ise hesaplama cüzdanı, akıllı sözleşmeler birçok veriyi not eder. Buna maliyet, kar dağıtım kuralları, madencilik çıktısı vs. dahil. Bu verilere günlük raporlar halinde kullanıcıların adreslerine aktarılır. Bu akıllı sözleşmeler insan müdahalesine tabii değildir ve kullanıcı mağduriyetini en aza indirir niteliktedir.
Tüm bunlara ek olarak bilgi işlem tokeninin bulut işlem gücüne göre daha avantajlı olduğu bir diğer nokta da “kaldıraç” rolü üstlenmesi, konumunu kolayca tasfiye etmiyor oluşudur. Yani kullanıcı piyasa arttığında tüm geliri alabilir durumdadır. Fakat piyasa düştüğünde de sürekli gelir kaynağı olan hesaplama tokenleri sayesinde yüksek kayıp yaşaması engellenmektedir.
Tüm bunların ötesinde EHASH ‘ın BTCST ‘ye göre en büyük avantajı, finansman esnekliğine yatkın olmasıdır. BTCST hem kar dağılımı hem de madenciliğe kısıtlamalar getirirken, EHASH ‘da kullanıcılar istediği zaman token alıp istediği zaman para çekebilir. Ayrıca EHASH ‘da kullanıcılar topluluk tönetiminde de var olabilir. Bu avantajlar da EHASH ‘ı daha eşitlikçi ve gelecek için daha umut verici hale getirmektedir.
Son dakika haberlerini anında öğrenmek için bizi takip edebilirsiniz. Twitter hesabımıza ulaşmak için lütfen linke tıklayın.
Bitcoin Balinaları Ortadan Kayboldu, Ayılar Kapıda mı?
Sanal Gerçeklik Platformu Dvision, Özel NFT Eserlerini Duyurdu
Türk Lirasındaki Düşüş, Kripto Varlıklara Olan İlgiyi Arttırdı
News
2017 yılından bu yana Fas ‘ta kripto paraya getirilen yasağa rağmen, kripto ticaretinde yükseliş görülüyor. Fas halkı, diğer eşler arası kanallar aracılığıyla bu dijital varlıklara sahip olmakta oldukça ısrarcı davranıyor. Kripto benimseme ve ticaretindeki bu artış Kuzey Afrika dışında; Güney Afrika, Nijerya gibi bölgedeki diğer ülkelerde de zıplama yaşıyor.
Geçmiş yıllarda Fas’ta yapılan araştırmalara göre, yetişkin Fas halkının kendine ait banka hesabının bulunma yüzdesi 30’u geçmemektedir. Bu yüzdeliğin tamamını da banka memurları ve kurumsal çalışanlar oluşturmaktadır. Bu verilerin 2019’a dayandığını göz önünde bulundurduğumuzda, oranların artmış olacağını tahmin etmek mümkün.
Fas ‘ta dijital varlıkların yasaklanma sebeplerinden birinin de; Fas Merkez Bankası’nın halkın finansal katılımını arttırma amacıyla kendi dijital para birimleri üzerinde çalışmaları olduğu, dolayısıyla diğer kripto para birimlerine şans verilmediği bilgisi de duyumlar arasında.
Fas Hükümeti, bahsedildiği gibi 2017 yılında vatandaşlarının kripto para kullanımı veya ticaretinin tespiti sonucu yaptırımlara tabii tutulacağını belirtti. Ancak bunlara rağmen Fas halkı , finansal özgürlük ve hesap gizliliğin de etkisiyle dijital varlıklara şans vermeyi sürdürüyor.
Son üç yılda eşler arası pazar olan LocalBitcoins’e katılan şirketlerin sayısındaki artış açık bir şekilde görüldü ve hacimdeki artış açıklandı. Kuzey Afrika bölgesinde hacim ilk kez 1 milyon dolara yaklaştı.
LocalBitcoins’in pazarlama direktörü; Fas’taki bu artış için uzunca bir yol kat edildiğini ve 2021 ve devamında ülkede kripto para hacmin daha da büyüyeceğinin beklendiğini açıklarken, bu noktaya gelebilmek için Fas ‘ta dijital varlıkların pozitif eğilimine ve artan talebe kesinlikle müdahale olmadığını göstermenin zaman aldığını vurguluyor.
Fas ‘ta olduğu gibi Bitcoin kullanımı, Afrika kıtasının diğer ülkelerinde de yükselen bir grafik izliyor. Özellikle Nijerya’da hükümet kripto para kullanım ve ticaretinde özgürlüğü vurguladığından, Nijerya halkının Bitcoin’e olan ilgisi artarak devam ediyor.
Son dakika haberlerini anında öğrenmek için bizi takip edebilirsiniz. Twitter hesabımıza ulaşmak için lütfen linke tıklayın.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
